Generation Zero, pek çok oyuncu tarafından heyecanla bekleniyordu ve kapalı beta aşamasına geçmesiyle birlikte bazı oyuncular deneyimleme şansını yakaladı. Peki oyun erken erişim süresinde nasıl bir kullanıcı deneyimi sundu? İşte ön incelememiz!
Generation Zero oyunu 1980’li yıllarda İsveç’te geçmekte. Oyunda kasaba sakinleri bir anda ortadan kaybolmakta ve İsveç’li bir genç kampından dönerken teknesinde saldrıya uğramakta. Herkes ortadan kaybolduktan sonra ise etrafımızda bir anda robotların bulunduğunu görüyoruz. İlk etapta köpeğe benzeyen ufak dört ayaklı robotlarla karşılaşıyoruz ancak oyun ilerledikçe robotların ebatları ve türleri de değişkenlik gösteriyor.
Oyun rol yapma unsurları içerisine bezenmiş durumda. Oyuna başlarken rolüne gireceğiniz karakterin görünüşünü ve diğer seçeneklerini seçebiliyorsunuz.
Kozmetik eşyaları da oyun boyunca kullanabiliyor ve böylece sürekli farklı özelliklerden yararlanabiliyorsunuz.
Generation Zero co-op olarak oynanması gereken bir oyun. En azından şu aşama için bunu rahatlıkla söyleyebiliriz. Çünkü tek başınıza her şeye yetişebilmeniz neredeyse imkansız. Yani oyunu bir ekip ruhu içerisinde oynamak gerekiyor. Oyunda etrafta iletişime geçebileceğiniz ve değerlendirebileceğiniz bir NPC dahi olmaması bunun temel nedeni.
Bir rol yapma oyununda NPC bulunmaması o oyunu single player olarak oynamak isteyen oyuncular için büyük bir sorun anlamına gelmekte. Dolayısıyla Generation Zero için bunun önemli bir dezavantaj olduğunu belirtmek gerekiyor.
Generation Zero oyunundaki silah sesleri ve vuruş hissiyatı oldukça iyi. Çevre sesleri, robotların çıkardıkları sesler gerçekçi ve keyifli bir deneyim sunuyor. Oyunda gece gündüz dengesi de bulunuyor ve bu da güzel artılarından biri olarak karşımıza çıkıyor.
Oyundaki yapay zeka kalitesinin ise beklentilerin altında kaldığını ifade etmek gerekiyor. Ancak robot olduklarından daha dayanıklı yapıdalar ve verdikleri hasar da daha fazla.
Oyunun atmosferi özellikle iyi bir ses kartı ve kulaklığa sahipseniz sizi gerçekten de içine çekecektir. Çatışmadaki silahların ses tokluğu, yaralanmanız durumunda vücudunuzda aldığınız mermi sesi, hava koşullarının rastgele belirlenmesi ve yukarıda da bahsettiğimiz gece gündüz döngüsü oyunun önemli artılarından. Ancak Generation Zero bu haliyle kesinlikle oyuncuların gönlünde taht kurabilecek nitelikte bir oyun değil çünkü her şey atmosferden ibaret değil. Oyunun oynanabilirlik düzeyi de kuşkusuz ki son derece önemli.
Oyunda optimizasyon ve grafiksel hataların bulunduğunu söylemek mümkün ancak şu an beta sürümün incelemesinden bahsettiğimizden bu konuda oyunu çok eleştirmemiz doğru olmaz. Netice itibariyle geliştirme süreci hala devam ediyor.
Generation Zero şu an tam anlamıyla hazır bir oyun değil ancak biraz daha üstüne düşülürse PvP tabanlı oyunlara ilgi duyan her oyuncunun büyük iştahla oynayacağı bir oyun haline gelebilir.