Bu içeriğimizde dijital ve analog arasında ne gibi farklar bulunduğu konusunda bilgiler veriyoruz. İşte konuya ilişkin ayrıntılar…
Dijital saatlerin aktif hale geldiği dönem 1970’li yılların sonları olup, saatin kaç olduğuna yönelik bilgi bu tarihlerden itibaren artık dijital bir ekran üzerinden gösterilmeye başlandı. Böylece seki tip analog saatlerin yerini dijital ekranlar almaya başlamıştı.
Zamanla her ne kadar dijital saatler daha yaygın bir hale gelmeye başlasada analog saatler hala kullanılmaktadır ve günümüzde özellikle analog saat kullanmayı seven çok sayıda insan bulunmaktadır. Yine de günümüzde artık televizyondan radyoya, cep telefonlarından kameralara kadar hemen hemen her şey dijital bir görünüme sahip olup saatlere de bu cihazlar üzerinden dijital olarak ulaşmak mümkün oluyor. Hatta artık pek çok kişi fiziki olarak saat taşımak yerine saati akıllı telefonlarındaki dijital göstergeden yani dijital saat ile öğreniyorlar.
Analog Saatler
Bir kadrayı tarayan ibreler saati ifade etmekte olup, ibrenin konumu zamanın ölçüsü olup, kadranın ne kadar hareket ettiğinin doğrudan saatin kaç olduğuyla ilgisi bulunmaktadır. Eğer akrep kadranın iki segmenti arasında gezinmekte ise fazla zaman geçtiğini gösterir. Her ne kadar basit bir sistem gibi görünüyor olsa da kendi içerisinde incelikleri bulunmaktadır ve iyi işlemesi gereken bir mekanizma olduğundan buna göre tasarlanır. “ Saat gibi çalışıyor” tabiri de analog saatlerin mekanizmasından gelmektedir. Analog teknolojisi bir şeyleri ölçebilmekle sınırlı olmayıp, sayıları elektronik olarak işlemeyi içermemektedir.
Dijital ve Analog Arasındaki Farklar
Eskiden neredeyse her ölçüm aleti analog iken günümüzde dijital çok daha yaygındır. Eskiden örneğin bir elektrik akımını ölçmek için kadranın üzerinde hareket eden küçük bir işaretçisi bulunan hareketli bobin ile ölçüm yapılırdı. İşaretçi kadranı ne kadar yukarıya doğru hareket ettiriyorsa devrenizdeki i akımın da o kadar yüksek olduğu anlamı ortaya çıkardı. Diğer ölçüm cihazlarının neredeyse tamamı da benzer mantalite ile çalışmaktadır. Analog ekranlar, dijital ekranlara nazaran daha yavaştır ve daha zor okunur. Daha doğru sonuç verip vermediği ise gerçekte ölçümün nasıl yapıldığına bağlıdır. Günümüz teknolojisi analog teknoloji yerine dijital teknolojiyle çalışmakta olup, örneğin cep telefonların bir kişinin sesini sayıya dönüştürüp sonrasında sayıları bir yerden diğerine radyo dalgaları olarak yollayarak aramanın iletilmesini sağlar. Bu şekilde kullanıldığı için dijital teknolojisinin çok daha avantajlı olduğu görülmektedir. Dijital bilgiler analog bilgilere göre daha güvenli olup, cep telefonu konuşmalarının şifrelenmesini sağlar. Öte yandan saat tarafında bir analog saatin daha hassas ve doğru bir şekilde saati göstermesi mümkün olabilir. Eğer geniş bir saniye ibaresi bulunuyorsa zamanı dijital saate nazaran daha iyi temsil etmektedir. Bu yüzden dünyadaki en pahalı saatler analogdur. Bunun bir başka nedeni de görünüşlerinin daha şık olmasıdır.
Günümüzde dijital bir müzik indirdiğiniz zaman hizmet sağlayıcı size aynı parçayı farklı bir hızlarında indirme seçeneği sunar. Bit hızı, müzik her örneklendiğinde yakalanmakta olan bilgi miktarı olup, daha yüksek bit hızı daha fazla bilginin yakalanarak analog bilginin daha doğru olarak dijital bilgiye dönüştürülmesi anlamını taşır. Daha yüksek kaliteli müzik parçalarının daha yüksek bit hızına sahip olması beklenebilir fakat parçalar bilgisayarda daha fazla yer kaplar ve indirmesi uzun sürer. MP3 parçalar için tipik bit hızı 128 kbps olup, daha yüksek kaliteli parçalar 128 kbps ile 256 kbps arasında hız kullanır.
Bu yazımızda dijital ve analog teknolojilere değinip genel bilgilendirmelerde bulunduk. Konuyla ilgili görüşlerinizi aşağıdaki yorum bölümünden bildirebilirsiniz.